Daha iyi bir dünya yaratmak için: Umut edin, Nazik olun ve Zoru Seçin
2 Aralık 2023 tarihinde Grand Pera’da gerçekleşen TEDxReset Umudu Besle etkinliği “Umut” teması etrafında, umudu besleyen ve topluma ilham veren konuşmacılarıyla unutulmaz bir deneyim sunarak katılımcılara umut dolu bir perspektif kazandırdı. Etkinlikte dinlediğim hikayeler; umut etmenin, gönüllülüğün ve daha iyi bir gelecek için adımlar atmanın gücünü bana bir kez daha hatırlatırken; umudu her daim canlı tutmanın, toplumsal iyileşmeye katkı sağlamanın ve bu süreçte umut etmenin gücüne olan inancımı güçlendirdi.
Özellikle Mehmet Gürkan Tığoğlu’nun depremdeki insanlığa umut veren çabasını ve gönülllük anlayışını anlatışı aklımdan çıkmayan bir noktaydı. Ekin Al, adalet, hakkaniyet ve haysiyet kavramlarının çöktüğünü belirterek, onarmak ve sistemleri yeniden tasarlamak için çaba sarf etmenin önemine değinirken, Mukaddes Usta otizmi kucaklamayı seçen bir anne olarak, umudu eğitimle ilgili olarak tanımladı. Turan Hançerli’ nin engellerle başa çıkma hikayesi, Esra Baykal’ın annelik ve sosyal medya gerçekliğine dair sözleri, Özgür Ahmet Köse’nin karşılaşılan insanların bize umut olabileceği düşüncesi, Bahar Çelik’in temiz gıda ve sürdürülebilirlik konularındaki deneyimleri ve Olcay Silahlı Fazla’nın umutlu bir yolculuğun sürekli bir çaba gerektirdiği üzerine sözleri bizleri kendi hayatlarımız hakkında düşünmeye yönlendirdi.
Tüm konuşmacıları özetle fark ettim ki umudunu koruyan bireyler, karşılaştıkları zorluklara rağmen motivasyonlarını yitirmiyor. Benim de üzerine çok düşündüğüm toplumsal değişimin mümkün olması durumu; bireylerin ve toplumun daha iyi bir gelecek arayışında olmasını gerektiriyor. Umutsuzluk durumunda ise bireyler, değişime karşı duyarsızlaşabiliyor ve olumlu bir yönde adım atmaktan kaçınabiliyor. Bu da bizler için büyük bir engel oluşturuyor.
Buna ek olarak umudu koruyan bireyler, olumlu bir gelecek hayal ediyor ve bu doğrultuda çaba sarf ediyor. İyimser bireylerin oluşturduğu toplumlar, daha sürdürülebilir, adil ve olumlu bir değişim sürecine katkıda bulunabiliyor.
Ayrıca umudu kaybetmeyen bireyler, karşılaştıkları güçlükleri aşma konusunda daha dirençli oluyorlar. Toplumsal değişim genellikle mevcut durumu sorgulamayı, değişime direnmeyi ve yeni fikirleri benimsemeyi gerektiriyor. Bu süreçlerde dirençli olmak, umudu kaybetmemekle bağlantılı şekilde karşımıza çıkıyor.
Umudunu koruyan bireylerin toplumsal sorunlara çözüm aramaya, değişimi başlatmaya ve toplumsal iyileşmeye katkıda bulunmaya daha yatkın olduğunu düşünüyorum. Bu süreçte de vurgulamalıyım ki toplumsal değişim ve dönüşümü önemseyen bir birey olarak, umut etmekten vazgeçmedim ve etmeyeceğim.